29 Mart 2012 Perşembe

Azerbaycan, Gurcistan Turkiye

hazarda isleyen yolculu feribotlarin tamami azebaycan'a aitti. esasen yuk tasima maksatli degerlendirilen bu gemilerde yolcularsa yuklerin aksesuarlari olarak goruluyor. oysa zamaninda, oldukca yolculari da hesaba katan bir sekilde imal edilmisler. fakat bu unsurlar her anlamda artik kuflenmeye terk edilmis.

bunlara bir ornek oyun salonu:


ama yine de gemiler. motorlu tasitlar arasinda cok ozel bir "ruha" sahip olanlardan. ve bu yolcu odakli olmama ona farkli bir tat katiyor.



bes de hareket edecegi soylenen geminin ertesi gun kalkmasi yolculuk suresiyle ilgili soylenen 18 saatin de oldukca iyimser bir tahmin olabilecegi suphesini yaratsa da yataktan kalkip guverteye ciktigimda baku karsimizda uzaniyordu.

baku aciklari:


azerbaycana giris diger ulkelerden biraz farkli oldu. vize alirken sadece neden ermenistana gittigim sorulup, turistik cevabiyla sorunsuz vizeyi almis olmama ragmen. giriste herkesin geldiginde onunu ilikledigi siyah bir mersedesi beklemek gerekti. makinadaki 528 resme tek tek bakildi. basili olanlardan arasindaki tum ermenistan resimleri ali kondu.

gecenin bir vakti, cok kalabalik guzel isiklandirilmis luks arabalarin cirit attigi baku sokaklarina aktik:


mekerzde bir yemek yiyip, ayakustu oyalandim. azerbeycani turkiyedeyken pek merak ettigimi soyleyemem. hatta azerilerle ilgili de pek olumlu fikirlere sahip degildim. fakat cesitli ulkelerde karsilastigim insanlar bu anlayisi olumsuzlamisti. dolayisiyla azerbaycan azarilerinin nasil oldudunu otekilerden farkli olup olmadiklarini merak ediyordum. tum azerbaycani goz onunde bulundurursak otekilere nazaran daha urkek ve yilgin buldum bunlari.

bir gece bakude kalip ertesi gun yola ciktim.

gece gence istikametinde ilerlerken motor tek silindire dustu. neymis cift silindir motor surmek iyimis cunku biri cortlayinca oburuyle yavasda olsa devam edebiliyoruz. ne o oyle "tek kollu boksor" gibi tek silindirmis peh peh. solda kohne bir benzinlige girdim. ben atesleme ayarinin bozulup sag bujinin yaglandigini dusunurken. bujiyi soktugumde kafanin erimis oldugunu gordum -oha- o silindirin platininin vidasida gevsekti. efruzlari irandan ne olur ne olmaz diye yanima almis, aktau'da motor calismayinca karburator temizligiyle birlikte bujileri de bunlarla yenilemistim. atesleme ayarini yapip tekrar eski bujileri taktim. boylece bu turun neredeyse tamamini bi cift bujiyle tamamlamis olacaktim. (bi ... git yaa)

sabah hava saguktu:


televizyondaki gunluk fal, "herseyi ozumun kudretiyle basaracigimi" soyluyordu. dolayisiyla cepteki motoru yukelemeyi kabul etmis otobus firmasinin karti onemini yitirdi. tek kritik nokta gurcustanda gori civariydi. motoru karton feyringle donattim. ayaklara sambiryalden kilif yapildi. on tekerim 3.50 yari arazi arka 3.25 asfaltti. karla karsilasirsak bunlar da yer degistirecekti.

gurcustanda bayildigim otobus duraklarinin guzel bir ornegi yol kenarindaydi. bu sefer usenmeyip geri dondum.


basit ve dolaysiz olmasinin yani sira "elegant" bir anlatim. tabi bunlarda "sakat" bir taraf da var. o da sovyetlerin herseye oldugu gibi sanata da islevsel yaklasip onu "cifte kosmasi". "halk icin sanat"? herhangi bir seyin ozunu baska bir seyle yerdegistirmek, onu "salindiran" olduren bir seydir. fakat artik ona islevi buyuran cerceve artik yok. dolayisiyla artik o "kendi halinde". bu yaraticiligi kendi halinde gorebildigimiz icin sevinelim, fakat o idealin batisi adina da uzulelim. hani yanlis da anlasilmasin dedigim, ben gominist de degilim. hatta icindeki bazi sey pek yalan ve iki yuzlu gelir "proleterya diktatorlugu" mesela. ote yandan eger samimilerse "proleteryaya" yaslanarak is yapmak da baslibasina acayip bi sey. adam olsalardi amele olmazlardir

ogleden sonra siniri gecip, aksamustu tiflise vardim.


hava karardiginda goriyi gecip, geceledim.

buralarda hava biraz daha sogudu ama yol temiz.


kutaisi yoresinde hava ilk bahara dondu alttaki feyringleri cope attim.

ve gun batarken sarp'a yaklasmistim:



iki gece karadeniz kiyisinda uyuyup ankaraya vardim.



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder