29 Mart 2012 Perşembe

Iran - 8 Isfahan Chelgerd


Bir gece Aladdin ve sihirli lambasinda misafirlik edip ertesi gun isfahan’a elveda dedik.

Batiya gidiyorum, yine daglara, adini hatirlamadigim bir kentin kenarinda gunu ugurladik:


Ertesi gun sehr-I kord’a vardim. Buradaki kalisim hafta sonuna denk gelmis olmam dolayisiyla uzadi. Burada da chelgerd’e gitsi memem konusunda uyarildim. “bad boys” varmis. Burasi da lor’larin bolgesi. Chelgerd’in girisinde denisik yerlesimler var.



Buraya dedigim gibi daglar icin gelmistim, ama merkez ve cevresi hic bir sey vaadermiyordu. Yuksekten akan yapay selaleye ciktim. Biraz kotu hissediyorum. Bir grup genc gelip abuk subuk sohbet etmeye calisiyor. Yabanciya kendi dilinde salakca bir seyi tekrar ettirip eglenmek gibi mesela. –bu hic yabanci gelmedi ya bana- neyse bunlari da savusturup, merkeze indim ve evet. Dag yok ama dunyanin hic bir yerinde denk gelinemeyecek rafine bir insan tipiyle karsilastim. Aslinda boyle sert suratlar trde de var ama burasi cok rafine bu tip icin. Hele sacalar ve kiyafetler, beni benden aldi. Misal top gibi kabarik zenci saci dusunun –kocamanindan- esmer, altina sarkik siyasi biyik. Ve evet bu biyiga rastladigim tek yer de yine celgerd’di. Neyse saclar takkeler, salvarlar ve bakislar tamamiyla farkliydi. Hele bakislari harbiden cok sertti. Ancak fotografinizi cekebilir miyim diyince siritmaya basliyorlar

Celgerdin bir baska ozelligi, iran genelinde kadinlar erkeklerden geri degil bazen daha on plandayken. Burada sokakta bile sadece erkekler vardi.

Peki kimdi bunlar kimdii bunlar lor-i bakhtiyari’lerdi. Onlarla karsilasmis olmaktan dolayi cok mutlu oldum. Diger etniklere gore farkli bir deneyimdi.

Kamp yeri sorup, taif edilen yere gittigimde. Etrafim kucuk sevimli ceteyle sarildi. Turk-i lori’ler hay allah iran da cok ilginc bir etnik hiyerarsi var. onlarin hediye ettigi cacik canagini hala sakliyorum

Sabah yine vahsi ponponlarin saldirisiyla uyandim:


Anayollar bir sey vaadetmedigi icin, guneye donmeye karar verdim. Tabelada “enerji santrali” yaziyor, hay dedim yannis bir yere gitmeyelim basinda nukleer yok ama… yol kenarindakilerle konusup, olasi varilabilecek yerler hakkinda bilgi alip, devam ettim. Sehirli insanlarin tariff ettigi yollar en muntazam ve sIkici olanlar, buranin insani da “olmayan” yolu tariff ediyor, gidilir ama yol yok

Ilginc “barbar” cadirlarinin aralarindan gecip, cok dik ve kisa bir rampayi asinca stabilize yola ulastim. Buradan kivrila kivrila yukseldik ve zirvenin arkasi hislerimizi dogruladi:



Bu fotolara bakarken bunu dinle baco

http://www.youtube.com/watch?v=BTdc2...eature=related




 Karsi tarafa gecmek niyetindeyim.


 Medeniligin ve barbarligin otesinde, bunlarla kirlenmemis, olabildigince ozgur, buna karsilik cok cetin bir hayat.


Demistim “daglara yazdik” diye :



6 yillik emektar foto makinamda cortluyor sanki.

Bir muddet sonra kayboldugumu fark ettim. Ilerden tekrar karsiya gecmeye karar verdim cunku o tarafta asphalt bir yol gorunuyor.

Tekrar bir inis cikistan sonra mola verdim:


Neyseki kafa pisiren sicaga karsi bir yontem var, kafayi islatip kaski oyle takmak. Inanilmaz ise yariyor.

Gece erdil’e varip alis veris yaptiktan sonra sehri tepeden goren yuksek bir yere cikip jel alkolle cay yaptim. Ocak olayi buyuk sIkinti. Tr’de kartuslu ocagim vardi, kartus tasimasi ve temini zor oldugu icin elden cikarmistim. Alkol ocaklari yuksek fiyatli tencere setli oldugu icin benim de tencerem falan var zeten ayrica iranda alkol de yok. jel alkolu yere sIkip etrafina tas koyorum ama kalorisi cok dusuk. Benzinli desen dunya para.

 Magradaki kopegin havlamalarini dinleyerek uyudum. 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder