22 Mart 2012 Perşembe

Iran - 1 Siyah Rud Anzali

iran tarafindaki brokrasi ve arama tarama biraz sasirtti. kimse triptik sormayinca bosuna aldik hb kunduz derken cikis kapisindan geri ilgili binaya yonlendirdiler. binanin kosesindeki kapiyi tiklatip triptik fln dedim, turk-i azeriler. oturttular, bekle ilgili gelecek falan yok yav olur mu oyle sey illa oturttular, misafir perverlikleri sinir tanimiyor. neyse bi adam geldi beraber kalkip ana giristen binaya girdik. bankodaki adam fotokopi istedi. yanimdaki “gorevli” benim pasaportu aldi, neyse ben de bankodakiyle oteki isleri hallediyorum. bankodaki pass'i istedi herif kaybolmus. gittim yan binada buldum. neyse geldi benimle hala passport elinde, bankodaki alip icerde kopyasini cekti, ona mi bana mi vermek konusunda ufak bir tereddut yasayarak bana teslim etti. bu arada ben bu keko'nun muameleci oldugunu idrak etmis bulunuyorum. Muameleciysen de hizmetim bu fiyatim da budur diyeceksin. neyse isleri tamamlayip keko'ya hic pas vermeden motorun yanina gittim ki bu da arkamdan peydah oldu. eliyle para para isareti yapiyor. ne parasi? dedim. fotokopi parasiymis! fotokopiyi ceken adam -devletin fk makinasi- parasini ondan almis. Gule gule dedim gule gule…

hayirlisiyla siniri terk ettik. sapsari bitkisiz ve coook sicak. cografya tamemen degisti. rast gele gidiyorum. ilk yerde bir harita almaliyim.

Hava gercekten de inanilmaz sicak…

internetten indirmek icin kafeye gittim. ama motor kiyafetli cafe net seansi bardagi tasiran son damla oldu. acayip kotuyum, disari cikip oturdum, midem bulaniyor ve basim agriyor. 2-3 saat cafenin karsisindaki golgede esnafla oturdum. kafama su doktukce iyilestim. kafenin ustu damda kalalim dedi gencler, yumurtali tonbaligi yedik ve uyuduk.

ve iran ekmekleriyle ilk resmi karsilasmam:


 Iranda ekmek dedigimizde bu cesit lavasimsi seyler anlasiliyor. yukaridaki cakil tasi doseli ocakta pisen yanlis hatirlamiyorsam sengek denen tur.

Havanin daha guzel olabilecegini umid ederek urumiyeye gittim. Gelgelelim “derya” cekilmis. Geriye mor renkli tuz kalmis. Bu arada iranda parali yollarin ve koprulerin motorlara beles oldugunu da ogreniyorum. Ilerleyen zamanlarda iran ve turkiyenin temel yonetim anlayisi farklarina daha cok tanik olacagiz.


aksam harita bulmak icin merkezdeyim. trafik akil almaz derecede kalabalik. haritayi alip dondugumde motorun basinda bi eleman var. hello mello, fizyologmus ayda 5000 usd kazaniyomus fln -oldukca genc bi eleman- , aksam seni gezdirim diyor. Sinirdaki tecrubeden dolayi, kibarca bu is icin odeme yapmam gerekip gerekmedigini ogrenmek istiyorum,

profesyonel rehber misin dedim?

yok dedi.

eh dedim eger profesyonelsen sana para odemem gerekir.

yok canim olur mu fln dedi.

e madem oyle gezelim dedim ben de.

evi yakindaymis, o arabasini ben de motoru park eyledim. yuruyup konusuyoruz. icecek icelim dedi iyi dedim. hosta tarzi kalabalik mekanda durduk.

yok dedim hepsini sen odeme, paylasalim.

1000 tumen var bende cikardim

neyse sonra hallederiz dedi, iyi dedik bekledik icecekler geldi ictik fln. yuruken can dedi bu hizmet tam olarak ucretsiz degil. bana 10 euro odemen lazim. tadaaa!!.

Neden? dedim. -bu arada ingilizce kosuyoruz-

ben sana basta sordum bu is parali mi degil mi diye, sen yok dedin biz insaniz!.

e basta parali deseydim kabul etmezdin demez mi ahahaha.

yok dedim 1000 tumeni al istersen icecek icin -onu almadi ama!- neyse madem hizmetin parali ayrilalim dedim.

yok dedi illa devam para onemli degilmis!

Bu zihniyet herhalde herhalde o yoreye ait bir durum, cunku ileride cok kral azeriler’le de tanisacagim…

ertesin gun kuzeye yoneldim. serin bir yerler ariyorum ama her yer cayir cayir:



haziran 29

khoydayim. buralarda bir seylerin gercek fiyatini ogrenmek cok zor, standart bir turist kaziklama fiyat listesi var gibi. Ilerde bu suphecilige karsilik daha gercekci bir anlayis gelistirdik. Sinirlara yakinyerler kazikci.

haziran 30

bir gecelik turkiye ziyareti yaptim.

1 temmuz

Tekrar irana gecip, tebrize indim. Iki eleman arabalariyla cadir kurabilecegim yere kadar birakti. Onlarin gittikten sonra yolun ote tarafina gecmek istememle birlik, gaz kolu bosa dustu. Tel kopmustu, tam da yerinde gece gece. Napsam napsam darken havayla rolantiyi acmak geldi aklima, oyle oyle geceleyecegim yere vardim.

2 temmuz

Hava hasta edercesine sicak, cadirin ici cekilmiyor. Turkiyeden aldigim bi kiloluk cokokremle ince iran ekmegi yiyorum.

3 temmuz

gaz teli isine girisesim hic yok, etraf dolanip 2t yag ariyorum ama artik umidi kestim, mental olarak kendimi, kizima (sicaktan beyni bulanmis motorcu) 10-40 araba yagi koymaya hazirladim. bu gune kadar hic araba yagi yakmadi ablasi icim kan agliyor ama yapacak bir sey yok.

bir takim saglik sorunlari dolayisiyla iran saglik sistemiyle de tanistik. memnun bi sorun yok. turk-i azeriler, aranizda bir ticaret iliskisi yoksa (o da bir kismi) gayet iyi insanlar cok yardimci oldular.

iranda yaygin bir gelenek taruf, daha once gelenler de bahsetmis, bir sey aliyosun mesela “konak ol” diyorlar yani para verme, bunu normalde reddedip, parayi odemek gerekiyor. ama 300 tumenlik suyu daha once 500'e satan bakkalin sigara tarufunu gorup, madem oyle oldum giti diyip ciktim, yuzundeki ifadeyi gormek lazimdi :D zaten sigaranin ustunde de duty free only yaziyor.

4 temmuz

tel isini halletim, yola cikma zamani. merkeze inip para exchange eylemeliyim. bir iki banka gezdim ama turk parasi alan yok. bankalardan bir tanesindeki calisan sarrafa gitmek icin yardimci olmak istedi. birlikte gidip para bozdurduk. 2t yag sansimi denemek icin motorcularin merkezine gittik ardindan ve yoldas (arkadas kelimesi yok yoldas diyorlar) tukkanin birisinden du zamaneh yagla cikinca pek bir sevindirik oldum. iki tanesini ufak bir pazarlikla 5000 tumene aldim. uzun zamandir aynasiz surmekteydim. ama iranda lazim. iki de ayna aldim. yoldas daha once tr motorcu arkadaslari oldugundan bahsetmisti. ayrilirken tekrar onlardan bahsederken bendeki jeton dustu. en sevdigim gezi raporlardan birisinin sahipleri. yoldas onlara da yardimci olmus tebrizde bu sayede tanismislar. vay gardasim gel seni bir daha bagrima basayim dedim. beni yol ayrimina kadar gecirdi. Dunya kucuk

guzel hava yakalamak icin, doguya gidiyorum, bir parkta elleri dovmeli bir dayi serinden bahsediyor. bakalim adi gibi serin mi?

daglarin etegindeki serin gercekten de adi gibi. merkez cok turistik oldugu icin yakindaki daha ufak bir yere gittim. burada aksam once parasiz denilen kamp yerine yasli sahibi illa para isteyince iyi ben de giderim dede

gelgeleim motoru tepememe karsilik bir cevap alamayinca akunun bosalmis oldugunu fark ettim. Hay bin gunduz, tam da yerinde!

Neyse iterek ciktim bolgeden.

polislerle konusurken gelen daha yuksek rutbeli. cadirda yatamayacagimi otel falan dedi. iyi dedim ucretsizse otelde de yatarim sorun yok. bir takim fikir alisverislerinden sonra beni bir otele attilar. Boylece bu yolculugun ilk ve tek otel gecesini yasadik.

5 temmuz

merkezde aku ararken tanistigim, arkadas git gel cok yardimci oldu ama aku yok. eldeki ise delik ve asit sizdirmis. onu onarttik ve motor tekrar isler hale geldi.

aksam ustu astaraya vardim. devletun kamp yerine 2000 tumen dedi gorevli.

iyi bir bakip cikiyim dedim. pek hosuma gitmedi,

cikarken gorevli tamam yav sana abeles dedi sehirde bir tur atip dondum. hazarda cimdim ve uyudum.

(okurken utandim valla ne pinti seymisim begn :D)

Irana giderken cok ucuz olacagi beklentisini tasiyordum. Herhalde biraz da bundan. Fakat o super ucuz gunler geride kalmis. Politik, ekonomik ve psikolojik ambargo can sIkiyor.

6 temmuz

Sabah derya’nin kenarinda ettim kahvaltimi.

“Yine denizlere donmeliyim” baco:


hazar boyunca guney doguya gidecegim.

aksam anzali'ye vardim. sicak turistik ve pahali. isfahanli araplarla biraz konustuktan sonra yattim.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder