29 Mart 2012 Perşembe

Iran - 9 Galat - Siraz


Ertesi gun

Sicak yine illallah ettirdi. Ama yol eglenceli, sagimdan akan nehir “gel gel” diyor. Sonunda dayanamadim, harbi o sicakta akisiyla rengiyle yani hayatimda gordugum en guzel akarsuydu, ilk denemede kuma gomulduk, gaz veriyorum stop ediyor. Dedim herhalde sisti. Sonra ulam dedim bu 4 zamanli degil, ver coskuyu ver coskuyu netekim ise yaradi da ciktim. Kanimin son damlasina kadar uygun bir yer arayip, kumlarin ustune uzandim.



Gunesin etkisi gecinceye kadar burada vakit gecirdim. Aksam uzeri yasuj’u gecip, ufak bir yerlesimde bu sefer de turk-i qashqai’larla ayak ustu lafladim. Bu arada bu tahrana kadar turkce konusursunuz olayi yanlis bir bilgi saygilarimi sunarim. Elemanla ingilizce konustuk ama turkce de olabilirdi

Aksam sepidan’dayim eski yoldan ciktim yine, eski yollar hep guzeldi baco. Fotograf makinasinin pillerini sarj icin bakkala biraktim sabah almak uzere. Qashqai ve lor genclikle cekirdek citledik. Bakhtiyariler bir lor dialekti konusuyor olmalarina ragmen, bir alakalari yok.

Sabah pilleri alip, azeri yol calisanlariyla cene caldiktan sonra kahvaltimi edip, daha yuksege dogru yola koyuldum.


Yollar nefis virajli ve tirmanis… ama tabi sadece kendimize calismiyoruz. zaman zaman forumlarda bir donemec uzerine farkli viraj cizgileri mavi sari ve kirmizi cizgilerle cizilmis grafikler ve bilin bakalim acebe hangisi dogru viraj cizgisi? gibisinden basliklar acilir. bir saf arkadas da zamaninda boyle bir topige ‘ben yolda cizgi falam gormuyom’ gibisine patavatsiz bir cevap vermisti. iste usenmedim ve sizin icin cizdim, hangisi dogru?

Beyaz mi siyah mi?

Ya bu motor bozuk cikti, pegleri dusmeden surtmuyor.

Biraz soluklanip kendime geldikten sonra daglarin nehirlerin ve tepelerin arasindan kivrilan yoldan margon’a vardim. Margon adindan da anlasilacagi uzere, parallel evrenden bir yore.


nehri takip ederek kaynaga vardigimizda: 'margon kalesi'


burada da yine cok ilginc memnuniyet duydugum insanlarla karsilastim. yine lor ve qashqai'lar. yine cok icten yine cok yardimci olmaya calisan. lorlar da yine cok eglenceli ve cilgin insanlar. bu cilginlarin buyuk iskenderin seferiyle gelmis olabileceklerinden supheleniyorum.

zaten iskender iran'a ozel bir onem de verip, hem kendisi Darius'un kizini es olarak almis. komutanlarinin da iranli kadinlarla evlenmelerini tesvik etmistir. veliahti olmayan iskender, oldugunde ardinda biraktigi komutanlarin yonetimi de bir sure sonra sona erer ve bu akinlarla gelenler de halka karisip giderler.



azeri yol calisanlarindan siraz'a yakin, guzel havali bir yerin tarifini almistim. serin hava gercekten de cok onemli. cunku sicak dayanilmaz.

shiraz'a yaklasik 10 km kala bi tabela carpti gozume, aha dedim herhalde buraydi, saga donup, cirkin sayilacabilecek, bir cadden yukari ciktim, alla allah dedim, ne varkine burda? azeriler "iceri" gir demislerdi, ben de oyle yaptim. yeni koy'un arkasinda abiyane'yi animsatan fakat kendi haline terk edilmis, ilginc bir daga sirtini vermis, yabani bogurtlenlerin, incirlerin, uzumlerin kendi kendine yetisdigi. kendine ozgu icten insanlarin yasadigi eski qalat'la karsilastim.


soyle bir tur atip gitmeye niyetlenmisken, yanimda duran pride'daki arkadas bi hata edip selam verdi gel cay icelim dedi, yok dedim tesekkurler, kafem var geln falan. eh peki dedim bi cayini icerim. ama ne caymis, 10 gun surdu herhalde :utanc: ali tek cocuktu onunla kardes gibi olduk, fahri olarak evlat edinildim birlikte daglar dolandik, kendi basinin caresine bakan incir agaclarindan yemis yedik. muthis arkaslariyla takildik. neredeyse dogduklarindan beri birbirini taniyip yoldaslik eden insanlarla, onlarin zamandaki ayak izlerinden yuruduk.




 shiraz'a ve busehrine kisa geziler yaptik.


diyorum cilginlar diye :)


 ve ayrilacagim gunun sabahinda bir "elveda" resmi cekiyorum.




Hiç yorum yok:

Yorum Gönder