Buradan onumdeki bolgelerin yukseklikleriyle ilgili bilgi almak icin internet kafeye gidiyorum. Arda umumi tuvalete gittim, su kapisiz falan olanlardan. ciktigimda bi hatun elinde peceteyle bekliyor. paralimi diyorum evet diyor ne kadar? 1 lari olmaz cok pahali diyorum. -zaten tuvaletci olmadigi belli, tuafiyedekinin arkadasi muhtemelen-, tamam 50 kurus ver diyor, veriyorum, giderken gulusuyorlar ben de onlara guluyorum, uc kagitcilar ama bunu saklamayacak kadar da koyverip gulebiliyorlar.
bu arada ben kafedeyken egsoz susturucularinin sonlari arazi olmus. motor iki kere ust uste sigorta yakiyor, hay bin kunduz laz eli iyi gelmedi motora, taksiciler seferber oldu sigorta falan getiriyorlar, o arada baska bir amca geliyor iyi giyimli ince uzun zayif sarisin, cebinden yakin gozluklerini cikartip sigorta kutusunu eline aliyor ama tum hareketlerde bir ustalik var. Benimle gel diyor yatacak yer ve yemek sarap diyor, motoru da elden geciririz, eyvalah dayi diyorum. Motoru bahceye park edip susturucu sonlarinin dusmus olma ihtimaline karsi bir turluyorum yuruyerek, zugdidi girisinde benzin almistim ve yerlerindeydiler. Ama yoklar, neyse dondum motoru elden gecirdik. sofra duzeni her zamanki gibi buyuk canakta tavuklu sulu yemek bu sogan maydonoz domatesle yapilabildigi gibi findikla da yapilabiliyor, salata, peynir, fasulye ve ev sarabi. Cok iyi ogrenim gormus-gormekte olan bir aile torunlarin ve akrabalarin hepsi ingilizce biliyor, ki GE'de ingilizce bilen az. tarzancam ve cevirmen araciligi ile buyukbabayla anlasiyoruz. kendisi anladigim kadariyla elektronik muhendisi, sovyetlerin pek cok farkli bolgesinde calismis, ilk lada arabanin yapiminda ve mig'lerin elektronik devrelerinin uretiminde katkisi var. gerek bana yardimci olmasindan gerekse de boyle biligli ve tecrubeli birisiyle tanismis olmaktan dolayi cok memnun oldum. biraz sohbetten sonra uykuya cekildik. sabah motoru calistirdim ama sesi guzel degil. biraz gittikten sonra cortladi, motoru tamire girisecegim bir yere ihtiyacim var ve dunku kayiplarla ilgili kayit tutrmak icin karakola gidiyorum, buyuk babayla tekrar karsilasiyoruz yolda , davay davay diyor gulerek.
susturucu sonlarina buyukbabayla uydurdugumuz cozum:
gunun cogu karakolda gecti. atesleme ayarini tekrar yaptim ve aksam bes mestia yoluna dustum, yaklasik 180 km herhalde zugdidi'den yeterince zamanim var gorunuyodu. jvari'yi gectikten sonra yol hizla tirmanmaya basladi, cok genis bir beton yol vakti zamaninda buyuk levhalarin birlestirilmesiyle yapilmis:
guzel bir yol ayrimi:
hava karardiginda yol kenari bakkal gibi bir yerde durdum, GE'deki nadir motorlardan birisi cift silindir bir ije var, sahibiyle tarzanca konusyoruz. cok saglam motor burda bundan baskasi gitmez gibi birseyler soyluyor. mestia'ya yaklasik 30 km kalmis, orda kamp atiyorum.
sabah hava acik ve gunesli dag yollarinda gazliyorum, karsidan ayaga kalkmis bir 12gs surucusu geliyor, beyaz arai mx-tur kasklarindan takmis, gs full hepcolar falan, selamlasiyoruz arkasindan bi dolu 800gs en sonda bi tane dele geciyor ustelik iki kisiler motorlardan ve kilik kiyafet donanimdan acaba turk olabilirler mi diyorum, ama hepsi cok standart ayni sekilde selam verdiki bu turk olma ihtimallerini azaltiyor, mestia cikinca sordum isveclilermis. bememeciler dunyanin heryerinde full anlasilan -yazar uzanamadigi seye boh atiyor olabilir-
kakam gelmis karnim da acikmisti :P GE'nin tuvalet kulturu TR'den farkli neyse ben de herhalde cocuklugumdan beri yapmadigim bir seyi hatirladim dogada hacet gidermek ustelik manzara cok harikaydi, dunyanin en mukemmel manzarali "tuvaletlerinden" birisiydi. ve tuaf bi sekilde pek mutlu is oldu :)
iste bunu yaptim :P ahahaha yok yok
parlak gunesli mestia yolundan bir kare:
evet sonraki bolumde mestia ve "benzersiz svan" kulturuyle tanisacagiz.
