20 Haziran 2011 Pazartesi

GE - 5 Tiflis

En son Azeri coban ve kopeginde galmistik, aybalam. Ordan Tiflise devam ettim. Radyo istasyonunu tepede gormek, eski bir arkadasla yeniden karsilasmak gibiydi. UStelik ona bakarak kaybolma ihtimalimi de pek yogudu. gelgelelim oyle olmadi :) varoslarin ortasindayim. dolmus soforu'nun tarifiyle merkezde nehre yakin bir parka oturuyorum. ne yapsam ki? Tifliste kalmak, Kazbegi? bu arada ben motoru park ederken en yakindaki -benim de oturmayi dusundugum- banklara afriakdaki ingiliz kolonistlere benzer bir adam yerlesiyor. uzaktan krem rengi sile bezi gomlek ve pantolon ayni renk sapka ve sandaletler, esmer. ben de gibip yanindaki banka oturunca suratinda bir "ben bu isi biliyorum" ifadesi beliriyor. yakindansa bagimliya benziyor. yanima gelip motor muhabbetine basliyor. onun da varmis iyi motormus vs.motorcu kardesligi vesilesiyle bana yardimci olmak istedigini belirtip, kalacak yer gibi bi seyler ayarlamak istedigini soyluyor, ben de telefonunu ver ben seni ararim deyorum, gitti. motoru bakim yapmak ve sakin internet icin ucuz bi konuk evi rahat ve uygun olacak, bir iki tanesine baktim ama ucuza getirmek ve milleti uykudan etmemek icin bahcesi olmali cadir icin ve calisma ortami. dodogil'inki uygun ama ucuz degil. sonunda onun kapisina vardim. cetin pazarliklar oldu, ben horluyorum odalar uygun olmaz deyince "sen ne zeki seysin ozel oda isteme seklin pek kibar"a getiriyor. dunya kotu baco insanlarda iyi niyet kalmamis. sonun da oda icin fiyatta ankastik ama ben cadir da israr edince samimi oldugumu anladi galiba, beni daha ucuz bir yere goturdu. avlusu var ama daha bir "public" icerdekilere horluyorum ona gore dedim :) nasil olsa bir gece kalacagim. zaten yer arayacak halim de kalmadi.

yer ararken hopali musluman bir gurcu amcaynan karsilastim. nasihatlar veriyor aman tikatli ol vb. o sirada yanimiza korkutuk bir sarhos geldi. ben zanettim ki arkadaslar. adam anlamiyorum desem de surekli konusmaya devam ediyor, holpali markete dondu ben rehberi karistiriyorum. adam hala konusuyor. bi seyler istiyor, cebinden cakisini cikardi. ben istifimi bozmuyorum, rehbere kurcalamaya devam. hala isteklerine sallanmaya devam ediyor. -gelgelim zararli bir tipe de benzemiyor -acaba bu izlenim dogru mu? sonunda cakiyi acip sol karnima dokandirarak konusmaya devam ediyor. aha dedim acitir ama oldurmez. :P ben hala rehbere bakiyorum. sonunda sallanip sallanip geriye devrildi :) neyse ki ustume yuvarlanmadi! cevreden durumu fark edden bir iki kisi gelip sarhos zararsiz "gaspci"nin koluna girip goturuyor.

yataga yattim insallah horlamam, bura odalara fazlaca yatak konmus ufak bir yer zaten, uyuyorum.

sabah milette pek uyuyamamis hali yok guzel :) sakin ve guzel ortam cafeye verecegim parayi buraya vererek, cok daha akillica bir is yapabilirim. ayrica oldukca da ilginc insanlarla tanisacakmisim. gezen insanlar cogunlukla daha once de bahsettigim gibi ister hobi iser tir soforu gibi mesleki sebeplerle olsun cokca "cicek ozu" toplamis kisiler olabiliyor ve bu karsilasmalar inanilmaz keyifli hale gelebiliyor. toplamda kaldigim 3-4 gun icin de burasi da bir "babylon"a donustu. 60 yasinda hayatini gezerek geciren ingilizden, bask'li dosta, huzunlu sarki "hebrew cowboy"a ve tabi "tan-dun"a :). 3 gunu duzenleme kalan iki gunde tasak kebabina ayrildi. Bir aksam yemegi iste boyle zor kosullarda yasiyoruz ohuhehuhe:




ve icimde yeniden kasinti basladi, ister ben ister bir baski olsun motoru yola hazirlamak sevinc ve heyecan dolu. hele bir de kazbegini gorelim, bakarsin gezegenler dogru siradadir da rassia'ya da geceris. Once Mskhetaya ugruyorum, zaten yol ustu GE'de en cok sevdigim sehir.

yoldan:







Gecen gelisimde fotosunu cektigim tiyatronun onundeyim tekrar:




Gurculerin dagitmakta pek bonkor davrandigi turistik tabelalardan giriyorum ama bi nane yok geri donup asil yola devam. ama buradan bir "plastik gokyuzu":





Gurcistan Askeri Otoyolu sovyet zamani GE'yi Sovyetlere baglayan ana yol. Bir rezervuar yakini dogrudan anlatimli anlasilabilir sovyet sanatinin bir baska ornegi. elektrik uretim dagitim ve bundaki insana gonderme yapiyor:


kafkasyaya yaklastigimin emareleri basliyor:


bunlari satan teyzede abartisiz pala biyik vardi iste diyorum delikanli kafkas kadini.

buralar mestiadan gozel bencek:


Jvari pass'e yaklasiyorum:


uzaktan kale gibi bir sey goruyorum vay anasina dagin basina ne yapmislar ki acep?


buna ne desem bilmiyorum. bir seramik aniti ve Sovyetler biliginin gurcustandakiler de dahil farkli halklari ve bunlarin calisma ve "senlik"leri ifade ediliyor. burdan bir detay:


burada biraz uzun kaldim. GE'deki seramiklerin "zirvesiydi".

pass'i geciyorum, GE'nin en korkulu tunelleri bu yorede:




ve pembe "pamukkalesi":


bir sonraki bolumde Kazbegine variyoruz...

1 yorum:

  1. ooğğğğ yorumlar açılmış hemen yazayımm!! :) TOprağım nerelerde kaldın?Fatih abiyle aklımıza kötü kötü şeyler gelmeye başladı ona göre Toprağın Yunus! (:

    YanıtlaSil