4 Haziran 2011 Cumartesi

GE - 4 Yukari Svaneti 3 ve Dahasi

Evet 10 Mayistan bu gune yani 6 Hazirana kadar biriken materyali isledim :)

Oldukca guzel bahcesi olan konuk evi ayni zamanda Mestian'nin en uygun fiyatlisiydi, videoda icinin de cok sirin oldugunu gorebilirsiniz. Ev sahibi de mukemmel birisiydi. Ilk sabah bana yanlislikla kahvalti hazirlamis, ben yemeksiz kaliyorum yanlislik olmus deyince olsun hazirladim ye bu da benden dedi :) Gidecek olan herkese siddetle tavsiye ederim tek dez avantaji merkeze 2 dk yurume mesafesinde olmasi o da problem degil cunku sadece bakkallar vs var. Ben gittigimde ev de tadilat vardi calisan uc kisi de degisik ve eglenceliydiler, 80'lerin pop muzikleri falan dinleniyordu is sirasinda :) icten el sikismalarla ayrildik onlarla da...

Mestia'da uc gece kaldim. Gunler etrafta dolanmak ve dinlenmekle gecti. Kasabayi iki ayiran nehirden:


Usguli'ye dogru yola ciktigim sabah bolca kaybolmayla birlikte bir de arka lastik patladi, halbusu ne guzel yardiriyordum. motoru golgelik bir yere itmeyi denedim. olmuyor, calistirip yaninda yuruyerek goturdum. bu ilk arka teker sokme isi cok komik ve kulfetli oldu yaptigim cambazliklar cesitliydi, herhalde bir yarim gun surdu:) is lastik yarilmis yenisi taktim. aksam ustu Usguli yoluna duzuldum.


Yol zaman zaman 40'larin savas zamani Alp'lerinde oldugum hissi uyandiriyor, barut ve peynir kokusu :P


Malum Svaneti eskiya bolgesi, benimde ormanin icinde yolum kesiliyor ama soygun degil icki ikrami icin :) oduncular tarafindan.

Yolun motor icin uygun olmadigini ve Kamaz'ya yuklemeyi teklif ediyorlar. Tesekkur edip devam ediyorum.

Atlar genelde sakin fakat mesafeli hayvanlar, bu sefer pek urkek iki tanesine rast geliyorum. Yol ince ve uzun saga sola gidemedikleri icin onlar onde ben arkada yavas yavas gidiyoruz. Biraz dilleri disari sarkti, galiba yukseklikten sonunda kenara kacilacak bir yer buluyorlar. Onlari arkamda birakip tirmanmaya devam ediyorum. ve bu tirmanista bir yarikta motor zamk diye benimle beraber yere yapisiyor. Aynamin varligi Ushguli varligina armagan olsun! neyse sonunda Ushguliye variyorum: (video'da daha fazlasi var)



Aciksasi pek bahsedildigi gibi etkileyici bulmadim, ayrica motoru kaldirdiktan sonra basim biraz agrimaya basladi, yukseklik bu esigi dusuruyor. kalsam mi donsem mi dusunurken koyun icine girip fiyatlari soruyorum. kamp 10 lari, kucuk bir yamyamin da fotografini cekiyorum :) Zagarinin acik oldugunu bilsem kalirdim belki yada biraz daha asagida uyur ve gunduz denerdim. Vazgecip geri donuyorum. gun batiyor:


Bu sefer biraz acele ederek suruyorum, geceye kalmamak icin. Yolda domuzlara rastliyorum, bunlar yari evcil evcillerden olsan bir topluluk -renklerinden anlasiliyor- acikcasi yuruyusleri oldukca komik, sevimli hayvanlar -resimleri videoda-. Yolda tekrar ormancilarla karsilasiyorum, kamazi yukluyorlar ve yolu tikamislar hay bin kunduz. Bir de onlari bekliyorum, bu arada kamyonla beni yukari cikartmayi teklif eden laz arkadas geliyor onun da minsk'i varmis zugdidi'de bi oturabilir miyim diyorum olur, oturuyor sonra bi calistirirmisin eh calistiriyorum, e sonra bi tur atiyim diyor -birlikte uyuyabilir miyiz sonra parmagimi gobek deligine sokabilir miyim diye devam eden bir fikra vardi is iyice ona dondu- yoh olmaz diyorum. Neyse sohbet muhabbet sonunda gecebilecegim kadar yer aciliyor ve devam. Biraz karanliga kaldim neyse sonunda bir koye vardim bu arada bas agrim gecti, polis istasyonun yaninda kamp yapiyorum -bu uygun kamp yeri aramaktan cok daha kolay ve cabuk oluyor-.

Ertesi sabah hava acik ve gunesli :) direk mestiaya donmeyip ara yollara daliyorum, yukari svaneti yolculugunu daha anlamli kilan sahnelerle mutlu mes'ud oluyorum:


Heidi ve dedesi bir yerler cikacak gibi :)



Sevimli "alpin buzagilari" otlar itelesirken:




Bu eski kilisenin can kulesi "insan gonullu" olmaksizin yuzyillardir daglarda dogan ve batan gunese ve gecen zamana taniklik ediyor.


Asagi ve Yukari Svanetiyi ayiran sira daglar.

Hoplaya ziplaya atlarla birlikte Yukari Svanetiden ayriliyorum. Bir gece gori'de konaklayip Ahalsikhe'ye geciyorum. Burasi gecen sene yaptigim yolculugun Gurcistandaki ilk duragiydi. Burada Ermeni bir hayat kadiniyla tanistim, daha oncede motorun yaninda eski bir jawaciyla sohbet etmistim. Oteki gibi insani yormayan iyi bakislari olan birisiydi, cocuklarina ve annesine bakiyormus. Sovyet sonrasi hayat kadinlari, ki toplam 3 tanesi ile sohbet ettim. Gayet duygusal ve dogal geldiler bana. Hani insan "felegin cemberinden" gecmis birilerini bekleyebilir. Ama bana oyle geldiler ki "namuslu" bir kizdan cok daha gercek bir namusa da sahiplermis gibi.

Sabah TR'ye gectim, yemek yedim valla doguyu da yemeklerini de seviyorum. Ustelik ucuz sayilir. Ayni gun icinde tekrar GE'deyim Iranli bir iki arkadasa yol tarif ettim, yabanci bir ulkede yol tarif etmek onur verici :)

Rehber takip etmekten sikildim, zaten bir uluslararasi turist trafigi var ve her halde cogu rehberi takip ediyor ve gezme isi lede rehber bir sonraki check pointe gibip puan toplamaya donusuyor, packman oyunu bip bip bip bip sonunda elmayi ye 5 puan :) o yuzden bu sefer kafama gore hangi yol guzelse ordan gidiyorum, istikamet guney GE'nin Ermeni bolgeleri onlari biraz daha yakindan tanimak istiyorum. Yol ve manzara da super.

Ana yoldan cikip yukarilara dogru sardiriyorum, burda on tekerin yerden kesilmesinden mutevellit bir iki "serit" degistirip stop ettiriyorum yokus ortasinda. Assagi in motoru sogut -burda biraz kizisti- yol tayini yap ve gazla :)


"doga guzeli ortaya yaratmak icin zorlanmaz oysa insan caba sarfetmelidir"

Guney Ge daglarindan bir post-apokaliptik sahne




Dag aslani :p cava gun batiminin renkleriyle yikanirken :)

buralarda kamp atiyorum, "wild camping"in guzel tarafi sabah yataktan cikmak icin acele etmenize gerek olmamasi -en azindan gunes pisirmeye baslayincaya kadar-


Cevreden bir "doga pornosu":


Porno sadece cinsi munasebet icerikli olmak zorunda degildir. Aslinda bu en "namuslu"sudur cunku kendisi baska bir sey olarak pazarlamaya calismaz. Oysa bu kavram cok daha genis bir icerik barindirir. Mesela TR'de bir zamanlar insanlarin "mal bulmus magribi" gibi okudugu "Nice agladiginda" diye bir kitap vardi. Ben de birisinin tavsiyesiyle bu eseri gecen sene okuma iradesi buldum. Ben cok Nice okumus birisi degilim, bir kitabinin bir kismini bir de bes dakkada besiktas 100 maddede Nice gibisine bir ozet derleme okumuslugum var. Fakat adi gecen kitaba gore Nice "guc duskunu" birisi ve yazarimiz onun kitabin basliginda "aglatarak" danayi gozunden vurmus oluyor, iste bu pornonun onde gideni ve en ahlaksizidir. Cunku maske takar! Maskesinin guzelligi de porno acligindaki "enteljansiyanin" istahini kabartir. Tabi yazar bununla kalmaz bir de Nice'yi -bir filozof olarak- psikolojinin kucagina oturtarak ikici bir kus da varmus olur. Amerikan sinemasi genel de masturbasyon ustune kuruludur. Bunun guncel TR taklidi Kurtlar Vadisi Iraktir. Ve tabi soguk savas zamani cekilen "battal gazi- markus antonyusa karsi" gibi seyler. Yani Amarikalilar "Bunu hep yapar"... TR'de "kucuk amerika" Boylece bu nice agladiginda kitabinin da "yersiz" bir cozumlemesini yapmis oluyoruz: Masturbatif Porno. :) Tabi bu kitabin onemli bir kismi olmasiyla birlikte tamami da degil :)


"Estergon kalesinden" duz devam ediyorum.


Bu yol beni Varnidza yada ona benzer bir yere cikardi, Ortadaki rihtima uzay gemileri yanasiyor:


Tam karsisindaki tepeye tirmanasim geldi ama hava sicak yol hizlanmaya hic ama hic musait degil. biraz tirmanip yemek molasi verdim. Bu tirmanamadan vazgeciyorum ama yukarda ilginc bir yapi vardi :(


Buranin daha sonra kralice Tamara'nin hapsedildigi zindan oldugunu ogreniyorum.

Yemek molasinda basarisiz bir makro cekim denemesi, bu ciceklerden nektar icen sivri sinek benzeri ucucular var onu cekeceedim ama sonuc bu, yavas ve ayar isteyen bir makinam var.

Yolun ahalkalakiye cikmasini umud ederek devam ediyorum, yolda GE' de en saglam bas selamini bir papazdan aliyorum, GE papazlarinin gorunumunu "cool" olarak degerlendiriyorum. Devam edince "yukari varnidza" tabelasini goruyorum burasi nasil mis deyip donuyorum. sonunda bir kilise evler kompleksine vardim, halktan burasinin "virgin sister"larin Manastri oldugu kanisina variyorum.


Turustuk bir yer mi degil mi pek anlayamadim. neyse geri donuyorum.

Sonunda Akhalkalaki'ye cikmasini umdugum yol bir koyde sonlandi. Vizoru acip "Akhalkalaki" diyorum adam turkce "nereye gidiyordun diyor" oha :) tabi memnun oldum. Istanbulda kur'an kurusuna gitmis koy musluman gurculerin buralarda baska musluman koy var mi diyorum, batuma kadar eskiden oyleymis diyor. Bir fotolarini cekip ayriliyorum. tarif uzerine tekrar ana yola ciktim ve su basinda mola verdim bir amca geldi biraz sohbet sigara ikrami. Giderken bi suru iyi dilek ucurup istavroz cikariyor, ben de eslik ediyorum, TR'den geldigimi bildiginden cok hosuna gidiyor :) -acaba dinden cikmis miyimdir? eheh yok bu mantiksal olarak mumkun degil- bir baska su basi molasinda baska Ermenilerle karsilasiyorum gardas gardas diyorlar :) bir de Acarada diyorlardi bunu. Ahalkalaki'ye kadar beraber gidip bana yol veriyorlar. Kasaba merkezinde arka teker gene cortladi. lastikciyi bulup duruyorum pompayla sisirmekten gina geldi, siboptan olabilecegini varsayip cek mali yarik lastigimdeki sibopla ustundekini degistirdim bu arada bunu karsta tamir ettirmek istemistim ama olmaz demislerdi. hava bastim, Ermenilerde ayni turkler gibi renga renk -su ana kadar- ama burdakiler Turk deyince basta biraz bozuldular ama sonra iyi anlastik. Gayet icten ugurladilar beni. ilerde tekra durup, yasli bir amca ve genc arkadasiyla tarzanca sohbet, yasli amca durdu durdu sonunda "ararat bizim'i patlatti :) oburu bunu duyunca biraz utandi -bu arada ikisi de cok yardimci ve iyi niyetliydiler sakin yanlis anlasilmasin- tabi amca al benim olsa hemen verim :P ehehe boyle demedim ama. Zamaninda GE'nin bir kismi Osmanliymis, TR'nin bir kismi Ermanistan, bir zaman da TR'nin bir kismi Gurcistanmis simdi bu "millet"ker farkli dillere ve dinlere sahipler ama alttaki "hardware" ciddi bicimde ortak -genel olarak- gibi en azindan "fenotip" olarak. yani bunun tarzancasini ifade etmeye calistim. yalniz Gori ve tiflisliler farklilar muhtemelen Ruslar daha cok zamaninda buralara yerlesmis. Kuzeyde tanistigim ermeni tipi Akhalkalakiden asagi indikce degisti, burdakiler bildiin "turk" tipli, giyimleri de gurculerden falan cok farkli. Ah bide Akhalkalaki cikisinde teker dumduz oldu, sibop sorunun yalniz degilmis. ama artik daha profesyonelim:


odunum ve ben...

polis gelip benim yarik sambiryeli alip yaptirip geldi ben icindeki yamarken :) butun replerim GE polisine.

Tekeri toplayip yollandim hava iyice sogudu nedense. neyse karanlik bastirinca gene karakol'a denk geliyorum kamp yeri soruyorum, bahceyi kullanabilecegimi soyluyorlar.

Ertesi sabah devam ediyorum, gol kenari bir yer ayrica manastir var keske gece buraya denk gelsiydim diyorum papaz yasamini merak ettigimden.


Burada biraz vakit harcadim cayirda dolandim.

Gene koylerin icinden geciyorum. Kuzeydekiler yasamiyla buradakilerin alakasi yok ev bicimi bahceler yerlesim tamamiyla denisik. Gorunusleri de dedigim gibi. Bir hayvan "kervaniyla" karsilasiyorum koylerden sonra, devasa bir suruyle karsialstim, atli cobanlar, kopekler katirlar, keci koyun inek ne ararsan var.

bu resimde sadece ufak bir kismi gorunuyor:


"kurtlarla dans" spesifikasyonunda bir coban kopegi:


cobanlardan biri beni asagi cagirdi. indim megerse azeriylermis yaylaya gidiyorlar, telefona ihtiyaci varmis benimkine karsilik koyun teklif etti :) motor degil de atim olsa surume bir de koyun ekleyebilirdim ama yoktu ne yazik ki...

Bu yol beni tiflise cikardi ve su an bu yazilari burada yazmaktayim.

uc gunluk blog yazma maratonum da simdilik tamamlanmis oluyor.

ve bolum sonu olarak bir muzikli resim derlemesi: