Ve ardindan Mestia'ya:
Mestia daha oncede dedigim gibi Svanetinin idari merkezi, ortasindan nehir gecen bir vadinin iki yamacina yayilmis bir kasaba. Cesitli yuruyus parkurlarinin bulundugu, atli tur da yapabileceginiz bir yer. Once "sehri" bastan basa bir turlayip sonra kalacak yerlere bakiyorum. Mutfak ve dusa ihtiyacim var, aslinda dus isini de dogada halletmek mumkun ama dag suyuyla yikancak kadar sert biri degilim henuz :) TR'deyken primus'un kartuslu ocagini kullaniyordum fakat, kartus tasima temini sikintili oldugundan elden cikarip alkol ocagi yapmistim, cunku alkol ocaklari genelde set olarak satiliyor ve benim 80 avroluk sete ihtiyacim yok. gelgelelim yaptigim cok kontrolsuz ve verimsiz yaniyor. Surekli yagmur yagdigi icin de kuru odun toplayip ates yakmak pek olasi degil. Dolayisiyla kampli gunler hep atistirmayla geciyor. Tum konuk evlerini gezip cadirda kalabilecegim en uygun fiyatlisina yerlestim.
ilk gun kebap ve yatisla gecti. ertesi gun cikip kasabayi geziyorum:
Henuz hic resim ayiklama yapmadim o yuzden bilgisayar ariyorum. STO tadilatta turizm enformasyon'a gidip durumu izah ediyorum, pc'lerinden birisini bana veriyorlar, oradaki elemanlar birisi bir ay TR'de kalmis ve turkceyi sure goz onunde bulundurulursa mukemmel konusuyor. Turkce kolay ogreniliyor diyor, bunu Ruslar'dan da duymustum. Butun gunu foto ayiklama ve duzenlemeyle gecirdim tukkani beraber kapatiyoruz. Ben de onlara ufak bir hediye olarak printer ve cd yazma problemleriniyle iligli yardimci oluyorum. Insanin elinin altinda emek olarak ikram edebilecegi bir seyler olmasi guzel.
Ertesi sabah kamp alanimdan bir enstentene :)
Boylece Mesti'da ayikladigim foto'larin sonuna geldik simdi devam etmek icin biraz daha aktarim yapmam lazim....
